Kulak Çınlaması ile ilgili Bilinmesi Gerekenler

Kulak Çınlaması ile ilgili Bilinmesi Gerekenler

Kulak çınlamasını çoğu zaman hafife alırız. Öyle ki, çınlamaları çoğunlukla “birisi beni andı” cümle takip eder. Sağ kulak çınlaması olduğunda “hakkımda iyi konuşuyorlar,” sol kulak çınlaması olduğunda ise “biri beni fena çekiştiriyor” deriz… Elbette, bunlar birer hurafedir. Beş bin yıldan beri bilinen “tinnutus” yani kulak çınlaması işitme sistemindeki bir bozukluğun işaretidir. Kulak çınlaması, son yıllarda toplumda yaygın şekilde görülmektedir. Amerika’da yaklaşık 50 milyon kişi kulak çınlamasından şikayetçi iken, ülkemizde her beş kişiden biri bu şikayetten muzdarip. Yalnızca işitme bozukluğu olarak değil, farklı hastalıkların da göstergesi olan kulak çınlaması hafife alınamayacak bir vaka. Özellikle sigara kullanımı ve hipertansiyon ile kulak çınlaması arasında doğru orantılı bir ilişki bulunuyor. Ayrıca kulaklıkla dinlenen yüksek sesli müzik, ‘akustik travma’ da, iç kulakta probleme neden olabiliyor ve kulak uğultusu ya da çınlamasının önemli faktörleri olarak yerini alıyor…

Sizde ya da yakınınızda kulak çınlaması şikayeti varsa, KBB hekiminizin yönlendirmesine göre, ilaçlar ya da çınlama sesini maskeleyen işitme cihazları yardımcı olabilir. Kulak çınlamasına yardımcı olabilen işitme cihazlarıyla ilgili ücretsiz işitme uzmanı görüşü almak isterseniz şimdi bize ulaşın.

Kulak çınlaması nasıl olur?

Tinnitus’un karşılığı Latince’de “çınlamak” anlamına gelen “tinnire” kelimesinden türetilmiştir. Daha çok tiz tonlarda hissedilen bu çınlama, bireyin tek kulağında görülebildiği gibi aynı anda iki kulağında ya da ya da kafasında duyulabilir. Kulak çınlaması yaşayan bireyler, sesi genellikle şöyle tarif eder: Zil sesi, televizyonun vınlaması, uğuldama, ıslık sesi, rüzgar sesi, dalga sesi, çekirge ya da cırcır böceği sesi, sinek vızıltısı, elektrik akımının çıkardığı ses, motor gürültüsü, metale vurulurmuş gibi bir ses gibi… Çınlamaların büyük çoğunluğu subjektif yani özneldir. Dolayısıyla hasta dışında kimse tarafından duyulamaz. Ancak çınlamalar, süresine, şiddetine ve şekline göre de tarif edilebilir. Bu çınlama sesi aralıksız-sürekli olabileceği gibi, nabız tarzında (pulsatil) ya da aralıklı olarak duyulabilir. Çınlamanın şiddeti de her kişide farklılıklar gösterebilir. Bazen duymayı bozabilecek kadar şiddetli olabileceği gibi bazen sadece sessiz ortamda duyulabilir. Ayrıca şekline göre de kompleks-karışık sesler olarak algılanabildiği gibi, tek bir tonda da duyulabilir. Genellikle nedeni kulak ve işitme siniri ile ilgili problemler ve boyun ve baştaki bazı hastalıklar nedeniyle oluşan kulak çınlaması, her yaşta bireyde görülebildiği gibi, özellikle daha çok erişkinlerde görülür. Çocuklarda bu durum, dikkat dağınıklığı ve davranış bozukluğu ile kendini gösterir. Genellikle de yüksek gürültüye maruz kalan çocuklarda, çınlama ortaya çıkabilir. O nedenle çocukların gürültülü ortamlardan mümkün olduğu kadar uzak tutulması gerekmektedir.


Kulak çınlaması 2’ye ayrılır

Kulak çınlamasını iki ana başlık altında inceleyebiliriz.

Objektif kulak çınlamaları:
Başkaları tarafından da duyulabilen çınlamalardır. Yani yakınındaki bir kişi tarafından da çınlama duyulabilir. Çok nadir rastlanan bu tür vakalarda çınlama sebebi tespit edilebilir ve tedavisi mümkün olabilir.

Subjektif kulak çınlamaları:
Yukarıda da bahsetiğimiz vakalarda çınlamalar yalnızca hasta tarafından duyulur. Kulak çınlamalarında en çok bu gruba rastlanır. Bu tür çınlamanın tedavi edilmesi daha zordur. Bu çınlamaların sebebi, damarlar olabildiği gibi ve yutak ve geniz arasında bulunan bazı kasların istemsiz kasılmasından (nöromüsküler sebeplerden) da kaynaklanabilir. Bu tür hastalarda çınlama, omuz, baş ya da çene hareketiyle şiddetini artırabilir ya da azabilir.